GERİ DÖNÜŞÜM VE MODA İLİŞKİSİ ÜZERİNE BİR İNCELEME

Kaynak: Grazia Daily

 

Yazının kıssadan hissesini en başından vermek istiyoruz bu kez: tekstil sektöründe geri dönüşüm elbette gerekli ve faydalı bir çözüm; ancak köklü bir dönüşüm için üretmeyi ve tüketmeyi büyük oranda azaltmamız gerekiyor. Eğer moda endüstrisinin ilerleyişi bu şekilde devam ederse, 2050 yılına geldiğimizde sektör olarak tek başına dünyanın 2 derece daha ısınmasına sebep olacak. Sebebi, ortaya çıkan sera gazı emisyonu. Kıyafetlerin tekrar üretim döngüsüne kazandırılması bu gidişatı değiştirmede önemli bir rol oynayabilir. Gelin hazırsanız moda ve geri dönüşüm ilişkisine yakından bakalım.

Dünyada her yıl, 92 milyon ton çöpe atılıyor. Bu miktarı gözünüzün önünde canlandırmaya çalışın: kimi arazilere dökülmüş, kimi yakılmış halde tam 92 milyon ton tekstil ürünü. Şimdi her birinin üretilirken ne gibi süreçlerden geçtiğini hayal etmeyi deneyin: kullanılan su ve kimyasal malzeme miktarını, harcanan enerjiyi, iş gücünü… Kısa ömürlü olması için, petrol gibi yenilenemeyen kaynaklar kullanılarak üretilmiş kıyafetlerle dolup taşan günümüz hızlı moda endüstrisinin doğayla yıkıcı bir ilişkisi olduğu ortada ve geri dönüşüm bu ilişkiyi iyileştirebilecek yegane çözüm yollarından biri.

Konuya, tekstil atıklarını tanımlayarak başlayalım çünkü çoğumuzun düşündüğünün aksine, tekstil atıkları yalnızca tüketicilerden çıkan atıklardan ibaret değil. İki ana başlık daha var: suni iplik fabrikalarının çıkardığı atıklar ve tekstil imalatlarının atıkları. Yani tekstil atıkları derken, hem tüketici kullanımından hem de üretim süreçlerinden sonra ortaya çıkan atıklardan bahsediyoruz.

 

Kaynak: AccuWeather

 

Peki geri dönüşümün etkisi nerede sahneye giriyor? Tek bir kot pantolon üzerinden örnekleyelim: Bir kot pantolon üretimi için ortalama 8 ton su harcanıyor. Kumaşların bir araya getirilmesi için büyük miktarlarda kimyasal malzeme kullanılıyor ve enerji harcanıyor. Geri dönüşüm yapıldığında, kullanılan bu fazla miktardaki su ve enerjinin geri kazanılması mümkün oluyor. Artık kullanılmayan pantolon, yeniden üretim döngüsüne ekleniyor ve doğaya salınan karbon ayak izi düşüyor. Düşünün ki, tek bir kot pantolonun üretime yeniden kazandırılması demek, 32 kg karbonun tekrar havaya salınmasının ve aynı şekilde 400 MJ enerjinin tekrar harcanmasının önüne geçilmesi demek oluyor.

Peki, moda sektöründe geri dönüşümün yaygınlığı neden hala istenilen oranlarda değil? Bu sorunun cevabı, kıyafetlerin üretildiği malzemelerde gizli. Günümüzde üretilen çoğu kıyafet; karmaşık elyaf, sabitlenmiş boya ve aksesuar kombinasyonlarından oluşuyor. Bu şu demek, bir kot pantolon pamuklu olsa bile, içine karıştırılan elastan, içerdiği boya ve düğme ya da fermuar gibi aksesuarları sebebiyle ayrıştırılması zor bir hale geliyor.

Bu noktada, biz tüketicilerin bilinçli tercihler yapması önemini koruduğu gibi, moda tasarımcılarına da büyük iş düşüyor. İlham aldığımız bazı yeni haberlerden bahsedecek olursak: Coach’un 70’lerden kalma cüzdanlarını ve geri dönüştürülmüş plastiklerden yapılan çantalarını, Miu Miu’nun Ekim ayında farklı farklı vintage mağazadan seçtiği eski giysileri yeniden yorumlayarak çıkardığı ‘Upcycled’ isimli özel kapsül koleksiyonunu, JW Anderson’ın önceki sezonlardan kalan kumaş kalıntılarından yarattığı “Made in Britain” koleksiyonunu çok ilham verici bulduk.

 

 Kaynak: Pop + Sandy

 

Pop + Sandy olarak biz de, benzersiz eşarp seçkimizi Gaios’un kusursuz el işçiliğini bir araya getirdiğimiz bir ileri dönüşüm projesi yarattık. Artık değerlendirilemeyen çok özel vintage ve pre-loved ipek eşarpları eşsiz aksesuarlara dönüştürdük; böylece onlara yeniden değerlendirilme şansı verdik. Geri dönüşümün ve yeniden değerlendirmenin gücüne inanarak çıktığımız bu yolda, vintage ürünlerin sürdürülebilirlik adına gerçek birer katkı olmanın yanı sıra, aynı zamanda eşsiz ve özgün oluşlarını hatırlamak motivasyonumuzu artırıyor.

Moda endüstrisinin kıyafetlerin üretiminde etkili bir azaltmaya giderek, önce atık miktarını azaltmayı hedeflemesini; bunun yanında hali hazırda var olan kıyafetlerin geri dönüştürülmesi için gerekli uygulamaların yaygınlaştırılmasını; toplum olarak yavaşlamamızı ve üzerimizde taşıdığımız parçaların bize ulaşana kadarki hikayelerini hatırlayarak değer odaklı seçimler yapmamızı diliyor, bunun önemi için çalışmalarımıza ve blog yazılarımıza sorumluluk bilinciyle devam ediyoruz. Bu konuda farkındalığınızı artırmak adına bir adım atıp bu yazıyı okumaya zaman ayırdığınız için teşekkür ediyoruz.