İLERİ DÖNÜŞÜM 101: YENİDEN DEĞERLENDİRME SANATI

Fotoğraf: Unsplash / Noah Buscher

 

Dürüst olalım: Daha önce hiç, kullanılamayacak durumda olduğunu düşündüğünüz herhangi bir şeyi yeniden değerlendirmek üzere bir adım attınız mı? Ona yeni bir işlev kazandırmak, eskimiş ya da bozulmuş taraflarını onarmak için kolları sıvadınız mı? Maalesef birçoğumuz kullanım ömrünün sonlarına geldiğini düşündüğümüz birçok ürünü onarmak ve yeniden değerlendirmek yerine hemen bir yenisini satın almaya yöneliyoruz. İşte ileri dönüşüm (upcycling) de, ‘yaratıcı yeniden kullanım’ olarak tanımlayabileceğimiz, doğaya saygılı bir alternatif anlayış olarak, tam da bu noktada sahneye giriyor. Bize tekrar kullanmanın değerini hatırlatıyor, bir yandan da yaratıcılığımızın sınırlarını zorlamamız için bizi yüreklendiriyor! Biz de Pop + Sandy olarak yeniden değerlendirmenin gücüne inanıyor, bu yazımızda sizlere ileri dönüşümü her yönüyle tanıtmayı hedefliyoruz. Hadi başlayalım.

 

Dünyada ‘ileri dönüşüm’ ifadesinin sözlüğe girmesi 90’ların sonunu buluyor. Yani ileri dönüşüm, terminoloji anlamında yeni ancak kültür olarak epey köklü bir geçmişe sahip. En basitinden anneanne ve babaannelerimizin hiçbir eşyayı kolay kolay atmayışını ve farklı amaçlarla yeniden değerlendirmeye verdikleri önemi düşünün. Aslında ileri dönüşüm uzun yıllardan beri hayatlarımızın bir parçası. Biraz daha detaylı bir tanımına bakarsak, şöyle diyebiliriz: İleri dönüşüm, “eldeki malzemeleri yeniden değerlendirmek amacıyla dönüştürerek farklı formlarda tekrar kullanmaya deniyor.” Halihazırda hizmet ettikleri kullanım amaçlarını artık yerine getiremeyecek durumda olan objeler veya giysiler, ileri dönüşüm sayesinde yeni ve yine işlevsel kullanım amaçları ediniyor, böylelikle yeniden ve yeniden kullanılıyorlar.

 

Fotoğraf: Unsplash / My Life Through A Lens

 

Peki, ileri dönüşümün doğaya olumlu etkileri neler? Aslında ileri dönüşüm, sürdürülebilir yaşamdan bahsederken karşımıza çıkan üç temel felsefeden biri: ‘azalt, tekrar kullan, geri dönüştür’ün, ‘tekrar kullan’ kısmı. İleri dönüştürülen her ürün, öncelikle küresel atık birikiminin azalmasında rol oynayarak doğaya katkı sağlıyor. Şöyle düşün: O ürün normal şartlarda atık sahalarına gidecek ve atmosfere giren toksik gazları ya da toprağı zehirleyen diğer kirletici maddeleri artırarak çevre, hava ve su kirliliğine sebep olacakken; ileri dönüşüm sayesinde gittiği yoldan dönmüş ve bir başka amaca hizmet etmek üzere yeniden kullanılmaya hazır hale gelmiş oluyor. Kullanım yolculuğuna sıfırdan başlıyor, hem de enerji harcanmadan (bu konuya sonra yeniden geleceğiz)!

 

Fotoğraf: Flow Magazine

 

Bir yandan da biliyoruz ki her yeni üretim, atmosferi etkileyen karbon salınımlarının artmasına bir sebep. İleri dönüşüm ise, halihazırda var olan malzemelere yeni ve işlevsel kullanım amaçları yarattığından, üretim ile ilgili hiçbir kirlilik ortaya çıkarmamanın, enerji israf etmemenin ve yeni malzeme tüketmemenin bir yolu. Özetlemek gerekirse: İleri dönüştürdüğün her eşya, hem küresel atık birikimini azaltmak için yaptığın bir katkı, hem de ‘kullan-at’ anlayışıyla ilerleyen doğrusal ekonominin döngüsünü kırarak kaynakların harcanmasına sebep olmadan yeni ve işlevsel ürünler yaratmak üzere attığın bir adım aslında. Dolayısıyla da, “kaynakların olabildiğince uzun süre kullanıldığı ve yeniden dönüşümü esas alan döngüsel ekonomi”ye verdiğin bir destek.

 

Peki geri dönüşüm ve ileri dönüşüm birbirinden hangi noktalarda ayrılıyor? Hatırlarsanız, geri dönüşüm “kağıt, karton, cam, plastik, metal gibi maddelerin çeşitli fiziksel, kimyasal ve biyokimyasal süreçlerden geçtikten sonra ikincil hammadde olarak yeniden kullanıma hazır hale gelmesi” olarak tanımlamıştık. Öğrendiğimiz gibi, ileri dönüşüm ise kullanım ömrünü doldurmuş eşyaların esas amacı dışında, farklı bir şekilde geri kazanım süreci. Yani geri dönüşümde, atıkların hammadde olarak tekrar kullanılabilmeleri için, belli bir enerji ve su tüketimi gerektiren ayrıştırma ve taşıma gibi işlemlerden geçmeleri gerekiyor. Geri dönüşümün aksine, ileri dönüşümde ise malzemenin yeni bir ürüne dönüşmesi için enerji kullanılmasına gerek olmuyor. Bu da, hammadde ve enerji kaynakları tüketiminin azalması yönünde müthiş bir katkı elbette.

 

 

Pop + Sandy olarak yolculuğumuzda, geri dönüşümün ve yeniden değerlendirmenin gücüne inanarak ilerliyoruz. PS X Gaios adlı ileri dönüşüm projemizin ilham kaynağı da işte tam olarak bu. Pop + Sandy’nin benzersiz eşarp seçkisi ve Gaios’un kusursuz el işçiliğini bir araya getirdiğimiz bu ileri dönüşüm projemizde, artık değerlendirilemeyen çok özel vintage ve pre-loved ipek eşarpları eşsiz aksesuarlara dönüştürdük. Ve böylece onlara yeniden değerlendirilme şansı verdik… İleri dönüşüm yaklaşımının giderek daha çok yaygınlaşması ve bilinirliğinin artmasını diliyoruz. Bir sonraki yazımızda merceğimizi ileri dönüşüm ve moda ilişkisine yönelteceğiz. Takipte kalın…