LÜKS VINTAGE VE SÜRDÜRÜLEBİLİR MODA HANGİ NOKTALARDA KESİŞİYOR?

Kaynak: Avvenice

 

Hatırlarsınız, vintage modasının hızlı tüketime ‘dur’ diyen tavrından daha önce bahsetmiştik. Vintage parçaların adeta modada kalitenin ve uzun ömürlülüğün aynı anda mümkün olabileceğinin birer kanıtı niteliğinde olduğunu konuşmuştuk. Bu yazıda, konuyu bir parça daha ileriye taşıyoruz ve merceğimizi daraltarak özellikle lüks vintage’a odaklanıyor, lüks vintage ve sürdürülebilir modanın kesişim noktalarına daha yakından bakıyoruz. Hazırsanız, başlayalım.

Yüksek Kalite Eşittir Uzun Ömürlülük

Lüks vintage’ın sürdürülebilir moda ile ilk kesiştiği yer, lüks vintage parçalarının üretiminde kullanılan malzemelerin kalitesi. Bu yüksek kaliteyi, bir parçanın ‘vintage’ sayılabilmesi için başarıyla geçtiği zaman testinden, yani en az 20 yıllık bir kullanım ömrünü tamamlamış olmasından anlayabiliyoruz. Kaliteli parçalar ise, beraberinde dayanıklılığı ve dolayısıyla uzun ömürlülüğü getiriyor. Özellikle kısa ömürlü olması için tasarlanan ve böylece tüketim çılgınlığını körükleyen hızlı moda ürünlerinin tersine, lüks vintage parçaları yıllarca yeniden ve yeniden kullanılabiliyor. Bu anlamda lüks vintage’a bir yatırım gözüyle de bakılabilir; kaynaklara yatırım, harcanan enerjiye yatırım, doğaya yatırım.

 

Kaynak: Avvenice

 

Düşünün ki, dünyanın en fazla atık çıkaran endüstrilerinden biri olan hızlı moda endüstrisi, 2020 verilerine göre, her yıl 100 milyar parçanın üretimini gerçekleştiriyor. Koleksiyonlar her 4-6 haftada bir yenileniyor; tüketiciler daha az sorgulayıp daha fazla satın almaya itiliyor, gardıroplardaki bir zamanlar birilerinin üzerinde taşımayı en çok sevdiği favori parçaları en son trendlere yetişme telaşıyla unutulup gidiyor ve birkaç ay, hatta hafta içerisinde atık sahalarında yerini alıyorlar - sadece İngiltere’de her yıl 300.000 ton kıyafet çöpe atılıyor! Böyle bir tablo karşısında, lüks vintage ürünleri yalnızca zamana meydan okumakla kalmıyor; böylelikle kaynakların korunmasını sağlayarak, sürdürülebilir modayı destekliyor.

 

Kaynak: Fashionista

 

Yıllar Boyunca Korunan Değerler

Lüks vintage parçalarının değerini yıllar boyunca taşıyor olması size de büyülü gelmiyor mu? Biz, geçmiş ile bugün arasında bir köprü niteliği taşıyor olmalarını sihirli buluyoruz. Aslında bakarsanız lüks vintage, bu yönüyle de bir yatırım olarak görülmeye müsait: Gardırobunuzdaki vintage parçaları çocuklarınıza bıraktığınızı düşünün. Bunun değeri ne kadar büyük olur!

Ya da hiç uzağa gitmeyin, bugüne gelin: Bugün, bir vintage parçayı üzerinizde taşımanın anlamını hissetmeye çalışın… En başta bir merak duygusu sarmaz mı insanı: Acaba bu parçanın hikayesi neydi? Onu kim, nerelerde, neler hissederken giydi? Kim, hangi deneyimlerin içinden geçerken üzerinde taşıdı onu? Acaba bu parça, onu giyen için ne gibi anlamlar ifade etti? Hangi anlara, anılara eşlik etti? Ve insanın içinde uyanmayı bekleyen onca soruya daha kapı aralayabilir bir vintage parça. Derken belki hayal gücü girer sahneye ve gözünüzde canlandırmaya başlarsınız tüm soruların cevaplarını. Adeta bir zaman kapsülünün içinde seyahat eder gibi, ihtimalden ihtimale koşarsınız. Gerçekte hangi ihtimal yaşanmış olursa olsun, geçmişten bir parçayı üzerinde taşımanın getirdiği özel his ile tamamlar sizi vintage parçalar. Dikişlerinin arasında onlarca, yüzlerce yaşanmışlık saklıdır sanki…

 

Kaynak: Pop + Sandy

 

Tasarımcılarının İmzalarını Taşıyan Parçalar

Konu lüks vintage olunca altını çizmeden geçemeyeceğimiz bir nokta, parçaların markanın kurucuları veya tasarımcılarına ait tasarımlar olması, onların imzalarını taşıyor olmaları. Örneğin, yukarıda gördüğünüz 1960'lar Yves Saint Laurent Rive Gauche yün pelerin… Bize sorarsanız öyle bir güzellikte ki, tüm dünyada bir benzeri varsa müzede sergileniyor olabilir! Daha çok uzun yıllar boyunca da tüm gözleri üzerine çekmesini beklediğimiz bir koleksiyonluk ürün. Ya da, 00’ler Valentino V gold logo detaylı topuklu terlik1995 Versace Jeans Couture koleksiyonuna ait, ikonik siyah beyaz şerit çizgilerden oluşan ve siyah şeritlerin üzerinde aslan, kaplan ve leopar desenlerini sergileyen, çok klasik bir 90’lar Versace tarzı sunan jean pantolon… Sizin de bu cümleleri duyduğunuzda içinizi heyecan kaplıyorsa, websitemizdeki “Tasarımcılar” sekmesine girip eşsiz markaların her biri sanat eseri niteliğinde parçalarına göz atmanızı öneriyoruz.

Aslında her şey dönüyor, dolaşıyor; az ve öz alışveriş ilkesine bağlanıyor. Yalnızca değişen trendlere adapte olmaya ve çoğunluğa uyum sağlamaya odaklanan tüketim çılgınlığının karşısında durarak; kaliteli, dayanıklı, uzun ömürlü, geçmişin bilgeliğini üzerinde taşıyan ve yine de özgünlüğünü koruyan, zamansız, eşsiz ve biricik tasarımların izini sürmek mümkün.

Bunu birlikte yapabiliriz. Bu yüzden buradayız.