VINTAGE NEDİR?: ESKİNİN YENİDEN DOĞUŞU

Anna Wintour | Kaynak: Buro 247

 

Eşsiz ve zamansızVintage. Bu yazımızda sizlerle bir yolculuğa çıkıyoruz: Yolculuğumuz “vintage”ın kelime anlamından başlıyor, tarihte ne zaman ve nasıl ortaya çıktığına kadar uzanıyor. Bir parçaya nelerin ‘vintage’ özelliği kazandırdığını aktarıyoruz ve daha fazlası. Hadi başlayalım.

‘Vintage’ tanımı için minik bir zamanda yolculuk yapıyor ve 2017 yılında, Vogue’un baş editörü Anna Wintour tarafından söylenen cümlelere göz atıyoruz: “‘Vintage’ kelimesi en az 20, en fazla 99 yıllık bir geçmişe sahip parçalar için kullanılabilir” diyor Wintour ve ekliyor, “Ancak bu yeterli değil, ayrıca parçaların kendi dönemlerine ait karakteristik özellikler taşıyor olması da gerekli.” Wintour açıklamasını şu örnekle genişletiyor: “Örneğin, 2020’de yapılan bir güneş gözlüğü ile tamamen aynı görünen ancak 1985’te yapılmış bir güneş gözlüğü teknik olarak ‘vintage’ sayılabilir. Ancak, eğer bu güneş gözlüğü, 80’li yılların tasarım anlayışını yansıtan hiçbir özelliği taşımıyorsa, onun 80’ler vintage’ı olduğunu söylemek doğru olmaz.” Devam edelim: Wikipedia, ‘vintage’ için “eski kıyafet stilleri” tanımı yapıyor. Kelimenin kökenine baktığımızda ise, Fransızca “bağbozumu” anlamına gelen ve aslında yıllanmışlık ile, nostalji ile özdeşleşen, bu yüzden de çoğu zaman eski, nazik şaraplardan bahsederken kullanılan ‘vendange’ kelimesinden geldiğini görüyoruz.

 

Kaynak: Foter.com | Hemeroteca Municipal de Lisboa (Portugal)

 

Şu ana kadarki bilgileri özetlemek gerekirse vintage modası, belli bir döneme ait olan (en az 20, en fazla 99 yıllık bir geçmişi taşıyan) ve üretildiği döneme ait izler taşıyan parçalara deniyor. Peki nasıl doğdu bu akım? Daha da geçmişe gidiyoruz… Birinci Dünya Savaşı yılları. Vintage giyiminin tohumlarının atıldığı yıllar. Tekstil sektöründeki sıkıntılar sebebiyle kıyafetlerin yeniden değerlendirilmesi fikri yaygın; bu yüzden bu yıllar, kıyafetler sıkça onarıldığı, diğer aile üyelerinin üzerine oturması için yeniden dikildiği, kimi zaman ise bez parçaları olarak yeniden yeniden kullanıldığı yıllar. Üreticiler parçaların beden, renk ve desen çeşitliliğini giderek azaltmaya çalışıyor; hatta tasarımcıların daha az kumaşa ihtiyaç duyulan parçalar tasarlaması için uğraşıyorlar.

Savaşın beraberinde getirdiği bu gibi pek çok sınırlamanın ardından endüstrileşme ve eşlikçisi hızlı tüketim giriyor sahneye. Öyle bir yer ki burası, ekonomik büyüme yeni ürünlerin pazarlanmasına ve eski olanların atılmasına bağlı. Öyle bir yer ki, eski parçalara ‘kullanılmış’ ve ‘yıpranmış’ gözüyle bakılıyor; herkes yeni olanın peşinde.

 

Jimmi Hendrix | Kaynak: Foter.com | Sniggle 

 

Derken 1960’lara geliyoruz. Gençlerin materyalizmin karşısında durmaya başladığı yıllara. Doğaya yabancılaşmaya ve makineleşmeye karşı bir tavır göze çarpıyor bu dönemde. Amerikalı gitarist, şarkıcı ve söz yazarı Jimi Hendrix’in ise rolü büyük: Kendisi, savaş döneminin artık geride kaldığına dikkat çekmek adına eski askeri üniformaların giyimini yaygınlaştıran, popülerleştiren isim. Gençler giderek eski parçaların yaşanmışlığını, bu yaşanmışlığın getirdiği eşsizliği ve kendine özgülüğü benimsemeye başlıyor; saç bantları, pelerinler, fraklar, kaftanlar, kadife pantolonlar ve kovboy çizmeleri, çok tercih edilmeye başlıyor böylelikle.

 

Kaynak: Foter.com | Brizzle Born and Bred 

 

1967 yılında New York Times’ın moda sayısında şöyle yazılıyor: “İngiltere’nin gençleri Portobello Yolu’ndan aşağı, eski askeri ceketleri, el yapımı Edwardian elbiselerini ve daha fazlasını almak, bu parçaları topluluk içinde giyebilmek için akın ediyor.” Vintage moda akımının etkisinin 1980’lerin ortasından itibaren daha da hızlanarak arttığını görüyoruz. 

 

Kaynak: Foter.com | post406

 

Bu yaygınlaşmanın 1990’larda en üst noktalara ulaşmasında, başta Nirvana adlı müzik grubu ve özellikle Kurt Cobain olmak üzere, dönemin müzik dünyasının popüler figürlerinin stilleri büyük bir etken olarak göze çarpıyor. 2000’lere geldiğimizde, vintage modasının 20 ve 30’lu yaşlarda, özellikle ana akım trendlerine karşı duran stillere sahip insanlar tarafından çokça benimsendiğini görüyoruz. Bugün ise, vintage parçalar kişinin kendini ifade etme şekillerinden biri. Çoğu parça, günümüzde rastlanması zor, el yapımı detayları taşıyor üzerinde. Muazzam kesimlere sahipler ve en önemlisi, eşsizler. En başta da söylediğimiz gibi: Eşsiz ve zamansız… Vintage.